Şimdi seninle anlaşalım...!

Şimdi senin anlaşalım! ..
Öncelikle, gözlerini gözlerimden hiç ayırmayacaksın , adeta gözlerimizle konuşacağız,
Mesela yerli yersiz elimi tutmayacaksın, haa! tuttun  mu hiç bırakmayacaksın,
Bir de yüzüme karşı 'seni seviyorum' deme, 
Bir gözlerin söylüyor bir de dudakların, karışıyor anlayacağın,
Hımm... bir de şey... şey işte... 
Uzaktayken 'özledim' deme, yaralıyor o kelime beni içten içe ...

a g s

Aynı...

Her şey birbirinin aynısı sanki,,

Yürüyorsun, 

Ağaçlar , ağaçlar sanki diğer ağaçlarla bir ilişkisi var, 

İnsanlar, sanki hepsi akraba birbiriyle,

Yollar, yollar zaten hepsi aynı yere çıkıyor, 

Düşünceler, düşüncelerimde hep, hep sen varsın nedense..

a g s

Çaresiz,yorgun ve yalnız...

Birisinin eksikliğini duyuyorum, ötekinin fazlalığını.
Eksik olan gelip boşluğunu doldurmuyor, fazla olan gidip yerini boşaltmıyor.
İkisinin arasında kötü, sevimsiz bir yerdeyim.
Doğru yerde, fakat beklediğim otobüsün daha gelmediği,
Zamane gençliğin zamane halindeyim.
Çaresiz ,yorgun ve yalnız...

a g s

Sonbahar...

Eylül ve Kasım'ın şah eseri,
Kederin ve Hazanın mevsimi.
Rüzgar ile Yaprağın ise, ta'a kendisidir,
Sonbahar...

İnsana bahşettiği sevgi,
Ahşap tonlarla beslenmiş rengi,
Bir şehre yakışan en güzel ezgidir,
Sonbahar...

a g s

Aşk her kapıyı çalar...

Aşk her kapıyı çalar,
Elbette, kimse hayır diyemez, herkes buyur çeker,
Küçük de olsa, mutlu eder seni,
Eğer kaptırmışsan kendini, bulutların üzerinden seyredersin dünyayı,
Öyle bir seyredersin ki, hayallerini bile gerçek sanır, yaşarsın,
Hatta vızzz... gelir dünya,

Gün gelir...
Çaldığın kapı kapanır sonunda,
Ya da çıkar gider oradan, evet oradan,
İçinde bir kendini  bulursun,
Büyümüş, anlamış ve yorgun...

Nasıl söylenir ki ...

Diyorsun ki olmayacak hiçbir şey eskisi gibi,
Her şey yenisinin bir ötesinde,
Anılar yerini aldı, beklemekteler düşünülecek zamanı,
Nasıl geçer bugün,
Nasıl biter ki bu gece,
Nasıl söylenir ki,

Her sabah aynaya baktığımda, bir beyaz daha ak var saçlarımda,
Gece yatağa girince biraz daha düş var kuracak,
Önceleri büyüktü uyku önceleri hayallerim,
Şimdi,yavaş yavaş küçülüyorsa eğer,
Söylesene nasıl geçer bugün,
Nasıl geçer bu ömür,
Nasıl söylenir ki, 

Hayat denen bu limanda, hepimiz birer gemiyiz,
Öyle işte demirleme süren bile yaşamın hava durumuna bağlıyken,
Her gün bir dertte yada bir kederde buluyorsan kendini,
Yazıyor, çiziyor ve anlamaya çalışıyorsan,
Söylesene nasıl kurtulursun bu kederden,
Nasıl geçer  bugün,
Nasıl söylenir ki...

Çay ile Kahve...

İkisi de emek ürünüdür,,
Biri demliği sever, diğeri cezveyi,,
Birinin yoldaşı sigaradır, diğerinin ki ise su,,
Biri ince belliye bardağa taliptir, diğeri ise porselen fincana,,
Birinin köpüğü meşhurdur, diğerinin posası,,
Biri geleceği görür, diğeri ise geçmişi,,
Birinin anlık keyif verirken, diğeri kırk yıl hatırı vardır,,
Biri kalabalığı sever, diğeri ise yalnızlığı,,

a g s

Gözbebeklerimde...

Gözlerim seni arıyor,
Olmadığını bile bile,
Bazen bir boşluk,
Bazen bir hüzün,
Bazen de bir sessizlik
Esiyor yüreğimde,
Ve yokluğun...
Yokluğun gelip oturuyor
Gözbebeklerime...

Gözlerin gibi...

Kütlesi çok büyük bir yıldız yakıtı bittiğinde ya da evrimini tamamladığında kendi çekim kuvvetine karşı koyamaz ve çevresindeki her şey ile beraber, içine kendi kalbine doğru çökmeye başlar. İşte, öyle ki, tonlarca milyonlarca madde, minnacık, küçücük  bir toplu iğne ucu kadar bir alana hapsolur, adeta yok olur. Bu çekim alanına kapılmış maddenin, bu alan tarafından yutulmadan önce müthiş bir sıcaklık derecesine ulaştığı ve bu nedenle x ışınları yaydığı da bilinir. O karanlıkta zaman akmaz, durur. Zamanın yavaş aktığı hatta akmadığı o gizemli karanlığa kara delik denir.Aynen gözlerin de olduğu gibi...

Çabuk biter,,,

Bazı şeyler çabuk biter,
Dertler üzerine içiyorsan,sigara
Yemekten sonra tanıda doyamadığın,çay,
Yazmaya heveslendiysen, kalem,
Günün yorgunluğunu atmak ister yatarsın, uyku,
Canın sıkılır biriyle konuşmak istersin, şarj,
Yarısında yakaladığın ve çok sevdiğin, şarkı,
Tam senlik, pür dikkat izliyorsan, film,
Bir kereden bir şey olmaz der, ıslanmak isterseniz, yağmur,
Tam iş güç sahibi olursunuz,hayatı yoluna koyarsınız, ömür,
Çok seversiniz, işte bu dersiniz, aşk, çabuk biter..

a g s

Ben sadece...

Ben sadece,
Telefon'a ´saat kaç´ diye bakardım,
Şimdi ´ mesaj gönderdi mi´ diye bakar oldum,

Ben sadece,
´Yarın ne yapacağım´diye düşünürdüm,
Şimdi ´yarın ne yapacak´ diye düşünür oldum,

Ben sadece,
Kendi doğum günümü aklımda zor tutarken,
Senin doğum gününü aklımda tutar oldum,

Ben sadece,
Kendi geleceğimi hayal ederken,
Senin geleceğini de hayal eder oldum,

Ben sadece,
Kışın karpuzu, yazın portakalı özlerdim,
Şimdi bir de seni özler oldum,

a g s

Şöyle ki,,,

Seninle nasil tanıştık, bilmek istersin,
Şöyle ki,
Ben hiçbir şey yapmadım,hepsi yaşamın küçük bir oyunuydu,


Seni ilk nasıl gördüm,bilmek istersin,
Şöyle ki,
Gelinciklerin içinde boynunu bükmüş papatya gibiydin,


Seninle nasıl vakit geçirdiğimi, bilmek istersin
Şöyle ki
Seninleyken ´zaman´ denen kavram alip başını gidiyor yanımızdan,


Seni nasıl sevdiğimi söylemem de gerekiyor elbet,
Şöyle ki,
Yanında olduğumda, çayı hiç sıcak içemedim.

a g s

Özlemek,,

Özlemek,
İnsanı bazen hareketli, bazen de hareketsiz kılan bir eylemdir,


Özlemek,
Çoğu insanda 7/24 saat, çoğunda ise bir saniyedir,


Özlemek,
Bazen bir şair için, sanat eseridir,


Özlemek,
Bazen de hiç sulanmayan gözü sulamaktır,


Özlemek,
Berekettir, yağmurla toprağın buluşması gibi,


Özlemek,
Sevgidir, özlüyor ise eğer özlenen,


Özlemek,
Sabır işidir,


Özlemek,
Bazen gözleri açık, dalıp gitmektir anılara,


Özlemek,
Yararlı bir eylemdir, dinç tutar vücudu,


Özlemek,
7 harf, 3 hece ve her gecedir.

a g s

Söyle bana,,,

Söyle bana,
Bunlar senin eserin mi,
Her gittiğim ülkede seni tanıyan vefalı kuşlar,
Boş vakitlerimi değerlendiren anılar,
Sabah kalktığımda, dudağımın mırıldandığı kelimeler,
Daldığım zaman elimdeki kalemin ismini yazması,
Bazen, caddede kalabalıkta dolaşırken sana benzettiğim kişiler,
Bazen de beni çağıran sesin, sesinle benzerliği,



Söyle bana,
Bunlar senin eserin mi,

a g s

Bana sorma!..

Bana sorma,
Bu gece kulaklarim duymuyor,
Önumde durup gözlerimin icine bakma,
O gözler görmuyor,

Bana birsey sorma
Sensiz kaldigi her an
Ellerim, ceblerimi seviyor,

Ah... ah!
Kendini insan zanneden ruhumu öldureli,
Bu beden birsey hissetmiyor,

Bana birsey sorma icim seni almiyor,

a g s

Sevdiğim,,,

Sen benim herşeyim ol sevdiğim,
Acım ol, kederim ol, hüznüm ol,
Dikiş tutmaz yaram...,
Söz dinlemez, lâf anlamaz yanım ol,
Bana mahpus, bana zindan ol,
Yeter ki menzilim de ol,

Her şeyin olurum sevdiğim,
Gözlerine yetim,
Ellerine öksüz olurum,
Her zerrene fakirin,
Saçının her teline yoksulun olurum,

Herşeyim ol da sevdiğim,
Bi' uzağım, bi' gurbetim olma,
Kurbanın olurum.

Anlayabilir misin?

Kimseyle konuşmuyorum aslında.

Böyle daha iyi oluyor sanki...

Bir anlamı olduğundan değil aslında...

Konuşamadığımdan da değil,

Canım istemiyor sadece... 

Aslında canım isterse bir saksı bitkisiyle hava durumu hakkında bile konuşabilirim...

Ya da ne bilem belkide o anda içimden geldiği gibi şiir de okuyabilirim,

Ama hiç canım istemiyor işte...

Sahiden de hiçbir şey söylemeden susarsam ne demek istediğim anlaşılabilir mi ki?

Anlayabilir misin? beni...

a g s

Hani bazen...

yıldızlara takılır ya bazı geceler gözlerin 
alamazsın kendini saatlerce ,,
beni hatırlarsın yüreğinde 
işte o an 
yıldızlardan sana baktığım içindir 


bir şarkı mırıldanırsın ya bazen 
sonu gelmez bestesinin,,
sözlerinde beni bulduğun içindir 


hani bir çocuğu seversin... ya bazen, 
doyamazsın,,
gözlerinde beni gördüğün içindir 


hani bazende bir kalem alıp eline 
bir şeyler yazarsın kağıtlara,,
sonunu getiremezsin 
işte o, ben olduğum içindir

a g s

İşte bütün mesele bu ....

Bazen düşünüyorumda aslında hiç yormamak gerek kendini hayat karşı

Çırpınmamak gerek akıntıya karşı

Bırakmak gerek kendini zamana, boşluğa..

Belkide o zaman mutlu oluruz...

Belkide yok oluruz

Belki bulamadığımızı buluruz

Belkide hiçliğe karışırız....

Bu dünya büyük bir sır

Büyük bir imtihan

İnsan büyük bir şaheser

Büyük bir yapıt

Ne büyük bir üstünlüktür bir beyin

Ne büyük garipliktir duygular

Keşke herkes bilse sevmeyi

Keşke herkes iyi olabilse hayatta

Keşke hiç kırmasak birbirimizi

Keşke zor olmasaydı hersey okadar diyorumda o zamanda biz anlayamazdık değerini herseyin

Dünyada zoru asmadan yapılan ne varki...

Bi bakıyorsun başkasındasın sen,

Bi bakıyorsun başkası sende

Her şey cok garipken yıllar sonra belkide anlayacağız

Çözeceğiz dümeni belkide bir tebessüm hepsi

Küçük bir gülümseme....

Her şeyin o kadarda mühim olmadıgını anlayacagız belkide.....

Belki üzüleceğiz ileride....

Belki güleceğiz, belki düşüneceğiz...

Ama ben yine duygulanacagım ne cabuk gecti diye zaman

Keşke olmasaydım böyle duygusal

keşke diğerleri gibi düşüncesiz olsaydım

Kırabilseydim insanları, düşünseydim sadece kendimi

Ama o zamanda bunları yazamazdım belkide kimbilir..

Ne olursa olsun mutluyum ,

Daha mutlu olabilirdim belki de

Belkide aksine üzülürdüm, belkide iyi olan bu hayırlı olan bu...

Başka caremizmi var şükür ile yasamak....

Her ne kadar acı ceksemde ben mutluyum , ben memnunum...

(EYCİES)

a g s

SEN...

Hiç durmadan parantez aç , ben kapatırım..
Sen ünlemlerle takıl, ben soru işareti olup aklında saltanatlar kurarım..
Sen eksilerden artılara geç, çarpıları ben atarım..
Sen virgüllerle uğraşırken, ben çoktan noktayı koyup kayıplara karışırım..
Ve sana öyle bir eşittir bırakırım ki, eşitleyecek hiçbir şey bulamazsın..